Nazar, ya da halk arasında bilinen adıyla "kem göz", canlının veya cansız bir varlığın başına kaza ya da bela getirdiğine inanılan bakış olarak tanımlanır (TDK).

Arapça: Ve in yekadulleziyne keferu leyuzlikuneke biebsarihim lemma semiuzzikra ve yekulune innehu lemecnunun.

Meali: Şüphesiz inkâr edenler, Zikri (Kur'an'ı) işittikleri vakit neredeyse seni gözleriyle devirecekler. (Senin için,) "Hiç şüphe yok, o bir delidir" diyorlar.

Arapça: Ve ma huve illa zikrun lil alemiyn.

Meali: O (Kur'an), âlemler için ancak bir öğüttür.

Kalem Suresi'nin 51 ve 52. Ayetleri, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.S)'in nazara uğratılarak zarar görmesi amacıyla inkârcıların hain bakışlarıyla onu hedef aldıklarını bildirmek için indirilmiştir. Bu ayetler, nazar duası olarak bilinir ve göz değmesine karşı Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.S) tarafından tavsiye edilmiştir. Büyük İslam alimleri, özellikle Hasan Basri Hazretleri ve Ulema-i İslam, nazara karşı bu iki ayetin okunmasının faydalı olduğunu belirtmiştir.

Hz. Aişe (R.A.)'nin aktardığına göre:

Göz değen kişinin abdest alması emredilir, bu abdest suyu ile göz değmesine uğrayan kişi yıkanır.

Kaynak: Ebu Davud, Tıbb 15-3880

Muhammed İbnu Ebi Ümame İbni Sehl İbni Hanif, babasından şunları işittiğini anlatmıştır: Babam Sehl (R.A.) Cuhfe yakınlarındaki Harrar mevkiinde yıkandı. Üzerindeki cübbeyi çıkardı. Bu sırada Amir İbnu Rabi'a ona bakıyordu. Sehl, bembeyaz bir tene ve güzel bir cilde sahipti. Amir, "Ne bugünkü gibi manzarayı ne de böylesine ancak çadırdan çıkmamış bakirede bulunabilen bir cildi hiç görmedim," dedi. Sehl daha orada iken hummaya yakalandı ve yere yıkıldı. Durum Resulullah (S.A.S.)'a haber verildi ve "Başını kaldıramıyor," dendi. Halbuki Sehl orduya kaydedilmişti. "Ya Resul Allah, o sizinle sefere gelemez; vallahi başını bile kaldıramıyor!" dediler. Aleyhissalatu vesselam, "Onunla ilgili olarak herhangi bir kimseyi itham ediyor musunuz?" diye sordu. "Amir İbnu Rebia var," dediler. Resulullah (S.A.S.), onu çağırttı ve kendisini uyardı, "Sizden biri niye kardeşini öldürüyor? Niye bir 'Barekallah!' demedin? Onun için abdest al!" buyurdu. Bunun üzerine Amir abdest alarak yüzünü, ellerini, kollarını, dizlerini ve ayaklarının etrafını bir kaba yıkadı. Sonra, bir adam bu suyu onun üzerine arkasından döktü; derken o anında iyileşti.

Ebu Said el-Hudri (R.A.) şöyle anlatmaktadır: Resulullah (S.A.S.), "İnsanların ve cinlerin nazarından Allah'a sığınırım," gibi benzeri dualarla cinlerin nazarından, sonra da insanların nazarından Allah'a sığınırdı. Sonra Felak ve Nas Sureleri inince, bu surelere devam etti. Diğer duaları terk etti.

Kaynak: İbni Mace, Tıbb: 34